Eylül


Son üç yıldır her eylül yaşadığım heyecan yok bu Eylül içimde. Ve bütün yaz bunu kendime hatırlatıp durdum. Ne telefonumda hangi dersleri alalım mesajları var bu eylül, ne de masamın üzerinde planlarımı yazdığım kâğıt parçaları... Günlerimi geriye doğru saymıyorum artik.

Biliyorum ki hiç bir şey sona ermedi. Sadece, devam ediyorum hayata. Daha “iyi” olmak için. Yine de keşke biraz daha zamanım olsaydı Ankara’da. Kendi küçük odamda Melek’le cay içip derin derin muhabbetlere dalsaydık. Beyza’yla bir yerlere kaçıp Fatma’nın gelmesini beklesek yanımıza. Sonra saatlerin bile nasıl geçtiğini anlamadan bir konudan diğerine atlasak ve sonunda sohbetimiz Gültekin amcanın Beyza’yı “geldim” diye aramasıyla bölünse… Aksam olunca bilsem Ümit’in yanıma geleceğini. En çok da bu acıtıyor içimi.

Özlüyorum. Güzel zamanlarım oldu. Kotu zamanlarım da oldu ama hiç birinde yalnız değildim. Hepsi geçti. Geriye yüzlerce fotoğraf, bir belki iki tane video, milyon tane anı kaldı. Hepsi iyi ki yaşadım dediğim.

Simdi yeni bir hikâye daha başlıyor. Yeni hikâyemde de Fatma, Beyza, Melek ve Ümit var. Daha yüzlerce fotoğraf çekeceğimiz anlar, gideceğimiz yerler var. Bizim hayallerimiz var. Hepsini gerçekleştirmek dileğiyle…
Category: 1 yorum

1 yorum:

beisa~ dedi ki...

:')

mucuk. mucuk. mucuk. ve mucuk.